16 Aralık 2010 Perşembe

Riders Cafe




Bir kac ay once kahvalti etmek icin gitmistik Riders Cafe'ye.. Servisten ve menuden pek memnun kalmasamda ortam cok sempatik. Boyle at binenleri izleyerek portakal suyunu iciyorsun, kahvaltini ediyorsun.. Kanimca Istanbul'da Polonezkoy'un muadili. Ara sira gelelim diye karar almistik, ancak toplam iki ya da uc kere gitmisizdir; dort degil.. Olsun yine de at binenlere on dakika mesafede olmak guzel..

Firinda Patlicanli Kofte

DSC_0484

DSC_0487

Cok kolay bir yemek ama bir o kadar da lezzetli.. Kofte yapip tepsinin dibine yayiyorsun, uzerine patlican ve dometesleri diziyorsun, biraz zeytinyagi (tercihen fircayla surulecek); iste bu kadar. Sunumu da gayet basarili firindan kalip gibi ciktigi icin.. Toplam sure 15-20 dakika., sahitlerim bile var. Agir misafirin mi var yemege, akrabalara yada arkadaslara sov mu yapmak istiyorsun, panige son!!

Ekmek Ustu

DSC_0525

DSC_0545

Mozerella, cheddar, beyaz peynir ve parmesani domates rendesi ile karistiriyorsun. Ekmegin uzerine surup cok hafif toz biber (paprika) serpiyorsun ve firina veriyorsun. Al sana super bir kahvaltilik yada aksum uzeri atistirmasi yahut icki yanina "finger food"; nasil istersen. Yemek de uydurma, ismi de..

PS Cafe


Ps. cafe Singapur'da en sevdigim yerlerden biri.. Ozellikle benim gibi alisveris merkezleri ile arasi iyi olmayanlar ve surekli bir yesillik, bir acik hava arayanlar icin cok ideal. Sehrin farkli noktalarinda 3-4 tane Ps. cafe bulunsada mekan olarak en iyisi Harding'deki. Sabah ve oglen dingin, huzurlu ve rahatlatici, aksam canli ve neseli; her daim guzel, her daim sevimli. Yemekler, birbirinden enfes ev yapimi kekler, tartlar ve pastalar kadar basarili olmasada fena sayilmaz. Her istedigimizi kilo almadan yemenin ilaci yada surubu ciktiginda, butun tatlilari teker teker yer nasil olduklarini soylerim. O surup bile bende kilo yaparya neyse..

2 Aralık 2010 Perşembe

Chocolate Designer

" Chocolate Designer" diye bir meslek gordum az once.. Cok merak ediyorum hayatinda hic gazete, dergi ya da internette "chocolate designer araniyor" diye bir ilan goren oldu mu? Nereye ozgecmis yollanir, ne kadar deneyim isterler, referans onemli midir mesela. Bilsem basvururum da onun icin soruyorum..

Pizza Flag


Tiny Urban Kitchen seyahat ettigi ulkelerin bayraklarindan pizza yapmis.. Cok guzel ve canli duruyor.. Ilk once hangi ulkeyi yediler acaba?? Ben olsam Kanada'dan baslardim..

Hazir bizim gittigimiz ulkeler bir tepsiye sigiyorken ben de mi yapsam ki? Sonra daha zor olacak, o bakimdan..

Havuclu Kek


Cafe fernando simdiye kadar gordugum en iyi yemek blogu. Hangi tarifini denediysem cok guzel oluyor. Bu ustteki havuclu keki iki kere yaptim, her yiyen cok begendi. Yalniz ikincisinde cevizim yoktu ve katmadim. Kek performansinin yuzde 40-50'sini kaybetti diyebilirim.. Bir seferinde de kakaolu irmik tatlisiyla servis ettim ve ikisi de birbirine cok yakisti.

Hani bazen "ne yapsam, ne pisirsem" dersin ve aklina birsey gelmez ya, iste o yuzden dursun soyle goz onunde sikistikca basvururum..

Back to Analog


Bir kac aydir iphone kullaniyorum. Ilk baslarda kendimi (babamin sirketi) nokia'ya ihanet ediyor gibi hissetsemde, hayatimi kolaylastiran uygulamalari seyesinde bu sucluluk duygusundan eser kalmadi.. Yalniz telefon ozelliginden cok fotograf makinesi olarak kullaniyorum desem yeridir. Harika uygulamalar var. Hipstamatic bunlardan biri. 15 yasindaymissin gibi cektigi analog fotograflara mi sevineyim, bakanlarin "Kim bu kiz cocugu?" demesine mi sevineyim bilemedim..

My Best Friend's Wedding


Yazin hayatimdaki en guzel dugune katildim. Butun detaylar cok ozenliydi. Gelinin saci, makyaji, gelinligi, duvagi kusursuza yakindi; yok yok, kusursuzdu. Simdi, ben evlenirken "ayy incisiz gelin olmaz, sakin ha!!" diyenlere soruyorum;
- Incisiz gelin olur muymus?
- Olurmus..
- Nasil olurmus??
- Cok da guzel olurmus..
Hayir, ben nasil oldu da gaza geldim ve omru hayatimda takmadigim boyun aksesuarini takip egreti egreti tasidim, o da ayri mesele.. Aaa, aklimdayken; bana incisiz gelin olmaz diyenler, yarin obur gun herhangi bir konuda fikrimi sordugunuzda cevabimi iki kere dusunun, pesin pesin uyariyorum:))

Tabak-Canak Meseleleri


Yemek takimi uzmaniyim. Kuthaya porselen, gural, bernardo, jumbo hepsinin urunlerini ezbere biliyorum.. Bon chinalar, cekoslavak porselenleri; hatim indirdim desem yeridir.. Hicbiri tam olarak icime sinmiyorken nihayet ne istedigime karar verdim. Yukaridaki kenari tirtikli ekru tabaklarin buyuk ve kucuklerinden 12 yada 16 kisilik bir seri yapacagim. Bir kac da salata tabagi alirim. Bunlari da kapali carsidaki pastel tonlarda cini kaselerle kombin edecegim.. Evet evet kesinlikle boyle yapacagim..

30 Kasım 2010 Salı

Savasci


"Seni digerlerinden farksiz yapmaya
Butun gucuyle gece gunduz calisan bir dunyada,
Kendin olarak kalabilmek,
Dunyanin en zor savasini verebilmek demektir.
Bu savas bir basladi mi,
Artik hic bitmez!...
e.e.cummings"
Hayat, lutfen ama lutfen beni digerlerinden farksiz yapmaya calisma. Buna direndikce yoruldugumu hissediyorum.. Yoruldukca degisiyorum, donusuyorum ve eski "ben" olamiyorum.. Tamam mi, anlastik mi?

20 Kasım 2010 Cumartesi

Sydney


Noel'de Avustralya'ya gidiyoruz. Bu tatilin heyecani beni simdiden sardi, cok mutluyum cooook. Yalniz mevzu o degil; Sydey'de otel ararken gordugum bu fotograf. Bir "service apartment'a" aitmis. Feci vuruldum. Neye mi? Kapilar ve dolaba.. Ahdim olsun kendi evim oldugunda bunlardan yaptiracagim, tavana da bir "fan light". Evde surekli bir Tayland, bir Casablanca esintisi..

6 Kasım 2010 Cumartesi

Kucuk mu? Buyuk mu?


Burasi New York'ta bir apartman dairesiymis, kiralik.. Buraya kadar hersey normal.. Ilanin detaylarinda ustte gordugumuz salon icin, 'large living room' deniyor. Bir an icin aklima, ablamla beraber bunun neredeyse iki kati olan salonuna sigamadigimiz ev geldi.. Ustelik salon disinda fazladan iki de yatak odasi vardi.. Irlanda'da yasadiktan sonra anlamistim o evin o kadar da kucuk olmadigini. Simdiki evim icin de zaman zaman biraz kucuk falan diye soyleniyorum ama tanrim lutfen bir Tokyo, bir Hong Kong cizme kaderimize.. Ben boyle resimlere bakip; "ayy ne sansliyim, ne buyuk evim var" falan derim, kendi kendime ders cikaririm..

Takvim


Singapur'a yerleseli bir sene oldu.. Itiraf edeyim senenin 365 gunu, gunun 24 saati havuza girebildigin bir ilkimde yasamak cok keyifli.. Gel gor ki bu takvimi gorunce; Irlanda'da ki o yemyesil doganin sariya dondugu sonbahari, senenin bir kac gunu de olsa bembeyaz olan Istanbul'u, baharda acan erguvan ciceklerini cok ozledigimi fark ettim.. Burada her gunun bir oncekiyle ayni.. Hep yaz olsa, hic kis olmasa diyenler; bu taraftan bakinca durum biraz daha farkli benden soylemesi..

30 Ağustos 2010 Pazartesi

Cicek


Eskiden cicek aldigimda onlari vazoya koyduktan sonra cogunlukla varligini unutuyordum.. Suyu degismeyen zavalli cicekler bir hafta on gun icinde soluyordu. Simdi ise degil suyunu her gun degistirmek, her alisverise ciktigimda bir buket cicek almadan eve donmuyorum.. Cicek olmayan salon cok bos ve yavan geliyor gozume. Yalniz kafama takilan bir soru var; "Bu yaslanmaya baslamanin belirtisi olabilir mi?"

Birisi Yapar


Fotografi temmuz ayinda, yesilkoy'de cektim.. Kul tablasi istemek veya gazete acmakla kim ugrasacak; bosver, at yere gitsin citladigin cekirdegi, elbet birisi temizler. O cimenlerin arasindan nasil yapacaksa..

Melanzane alla Parmigiana

DSC_0384

DSC_0387

Cok lezzetli ve hafif bir ogle yemegi.. Yaptim, pisirdim ve yedik. Test edildi ve onaylandi yani. Zaten icine patlican giren ve sevmedigim bir yemek yok henuz. Hele kozlenmis olursa; of of offf.. Tarifi skinnycook'tan aldim.. Feslegen yerine maydanozla idare ettik. Yumurta da kirmadim uzerine. Alerjim var kendisine; fiziksel olarak degil de psikolojik olarak.. Sonuc yine de cok basariliydi..

In a manner of speaking - Nouvelle Vague

Efsane sarki, efsane yorum.. Diyecek cok fazla soz yok. Yorgun, sikkin, bunaltici gunlerde ayak uzatip dinleyince birseycik kalmiyor. Garantili..

2014 Brasil


Futbol sevgimiz tutku boyutunda.. Haftanin en az bir gunu, gecenin 3'unde yataktan kalkacak, mac izleyip tekrar yatacak kadar tirlatmis durumdayiz. Hal boyle olunca sabahlari gozumuzu acar acmaz birbirimize; fener 4-2 yenmis, besiktas maci 4-1, barcelona 3-0 almis, real 0-0 berabere kalmis seklinde bilgilendirmelerde bulunuyoruz.

Bu tutku bizi, bu seneki dunya kupasi sirasinda bazi kararlar almaya itti. Her gun kenara 1 dolar koyacagiz ve 2014'u canli canli Brezilya'da izleyecegiz. Nasil fikir? Bence muthis.. O zaman soyle baglayayim; "Futbol nerede hey, biz oradayiz.."

25 Haziran 2010 Cuma

Embroidery


Ustteki fotograf flickr'den, "paper quilling" ornegi.. Alttaki de "cross-stitch".. Genellikle dekoratif amacli yapiliyor ve kullaniliyorlar.. Son zamanlarda ikisine de fena sardim.. Zamanimin buyuk kismini bu konulari arastirarak, malzeme arayarak, kalip bulmaya calisarak ve uygulama yaparak geciriyorum.. Cok keyifli, inanilmaz rahatlatiyor.. Arac-gerecleri, "Arts & Craft Store"larin "embroidery session"larindan aliyorum. Her iki sanat dalini hayatimin sonuna kadar hic sikilmadan yapabilirim diye dusunurken, zargan sozlugun "embroidery" kelimesini gereksiz susleme diye cevirdigini gordum, yikildim..

11 Haziran 2010 Cuma

Vay be !!


Fotograflar Coastal Living'in mayis sayisindan.. Bazi insanlar dogustan sansli oluyor, cok net.. Kiyas yaptigin referans noktan cok onemli tamam ama boyle bir eve sahipsen, sagligin da yerindeyse daha ne istersin (somut anlamda). Gozunu aciyorsun deniz, kapiyorsun deniz; surekli gemidesin gibi.. Vay anasini..

Mutfak


Mutfagi yeniden dekore etmisler. Burada eskisinin fotograflari da mevcut.. Aralarinda sanki 100 yil var. Gel gor ki uzanamadigimiz cigere ne diyorduk, bunlari mi;
1) Avize olmamis, fazla rukus..
2) Iki pencerenin arasindaki; uzerine tabak, canak konmus raflar goz yoruyor..
3) Yemek masasi ve bank "teak" sanirim; iyi, hos, saglam da bu renge oldum olasi alisamadim..
4) Televizyon kaldirilacak, yolu yok, tartisma kabul etmem.. "Turn off tv, turn on radio", di mi efem??
5) Bar tabureleri pastel tonlarda ve sirt dayama seysi olanlardan olsa daha iyi olur. Bunlarda bes dakikadan fazla oturunca omuzlarim cokuyor, o bakimdan..
6) Buzdolabinin uzerine magnet yapistirmak bence bir mutfagin olmazsa olmazi.. Hic mi gittikleri yerlerden magnet almamislar. Hayir bana almayani dovuyorlar gibi geliyor da..))
7) Vintage musluk.... Ehh neyse, hadi bu kalsin fazla abartmayalim..

9 Haziran 2010 Çarşamba

Aksesuar


Bir dugunde kafama bunun gibi bir aksesuar takasim var ama deli derler mi bilmiyorum...

3 Haziran 2010 Perşembe

Bahce

















Soldaki fotograf elle decor'un haziran kapagindan.. Sagdaki de suradan.. Su arkasi caprazli sandalyelerin beyazini farkli 2 sandalye ile kombin ettim kullaniyorum salonumda.. Pek bir sevindirik oluyorum esyalarimin aynisini veya benzerini dekorasyon dergilerinde yada bloglarda gordugumde..

Boyle adimini atip bahceye cikabilecegin, verandasinda es, dost, akraba uzun yemekler yiyebilecegin bir ev en buyuk hayalim.. Gunun birinde boyle bir evimiz olur ve dergi kapaklarina bakinca "aa, bu bizim bahceyi andiriyor; su mobilyalar bizimkilere benzemiyor mu?" dersem, degil sevindirik olmak, zil takip oynarim, cikkidi cikkidi diye..

2 Haziran 2010 Çarşamba

Kim Uğraşacak?


Çok şahane bir oda.. Sirk konseptli.. Şöyle eşyalara tek tek baktım da; yatağı versen kimse almaz.. Kilimler tek tek iş görür ama onları bir arada kullanabilecek kişi tanımıyorum desem hiç abartmış olmam. Bir de böyle kumaşı alayım tavandan cama doğru sarkıtayım, hem dekor olsun hem perde, ben daha yapan görmedim.. Dönme dolap, demirci ile marangoza bakar ama kim uğraşacak? İşte bu nedenler yüzden çoğumuz sıkıcı ve tek düze odalarda büyüdük.. Benim odayla ilgili tek yaratıcılığım tavandan ranzanın üst katına kumaş sallandırarak evin içinde ev konsepti yaratmaya çalışmaktı.. Bunu kendime alan açmak için de yapmış olabilirim, tam hatırlayamıyorum..

Davetiye


Eğer bir gün doğumgünü partisi verir ve parti için davetiye bastırmaya karar verirsem, ki düşünmüyor değilim, kesinlikle üstteki illüstrasyonu kullanırım kapağında. İnanılmaz güzel.. Kadın versiyonlari da var, böyle kucaklarındaki kutuları kırıta kırıta taşıyorlar, onlar da şeker ama buna resmen vuruldum..

Alttaki 'print' de kanımca mükemmel düğün davetiyesi olur. Bugünkü aklım olsa bir dakika düşünmezdim. İçine üst tarafina "Biz evleniyoruz" tarzı bir damga vururdum; teker teker bütün davetiyelere, belki farklı renklerle.. Altına da basit sade bir yazı; düğünümüz şurada bla bla diye, böyle el yazısı formatında ama okunaklı, arapça gibi yazılardan değil.. Pehhh, o kocaman fiyonklu davetiyelere nasıl kandım da yaptırdım şaşıyorum kendime..