31 Mart 2010 Çarşamba

Seramik Kaplar


Adam evdeki gereksiz ve kullanılmayan seramik kaplardan dekor yapmış, asmış salonunun göbeğine; benim gibiler de bunları arar bulur, melül melül bakar, benim neyim eksik der, önce ufak çaplı bir bunalıma girer sonra pek bir güzel olmuş der geçer.. Ben geçmeyim dedim, dursun şuracıkta, belki yarın öbür gün esinlenirim, kullanırım bir yerlerde.. İşin daha da sinir bozucu yanı seramikleri de kendisi yapmış... Bir an için aklıma seramikten büyük umutlarla yaptığım ayaklı pasta tabağı geldi, fırınlanırken rahmetli olmuştu, oysa ben onu kendi ellerimle yaptığım herşey gibi ömür boyu kullanmayı planlamıştım.. Neyse ki kalemliğim sapasağlam. İnsanın kendi kalemliğini kendisinin yapabilme ihtimalini seviyorum şu dünyada...

Recycling


Bunu az önce Banu'nun bloğunda gördüm, O da buradan almış.. Bu tarz geri dönüşüm projelerine hastayım.. Hazır dikiş makinamız var hem de yeni, gömlek desen gani ütüle ütüle bitmiyor, 3. eksikte tamamlanırsa, gömleklerin 3-5 tanesini gözümü kırpmadan bu projeye harcayacağım. Şimdiden duyurulur..

Être et Avoir


Bu filmi geçenlerde izledim.. Farklı yaş gruplarından öğrencilerin aynı sınıfta eğitim aldığı bir köy okulunda, sınıf öğretmeninin öğrencileri ile olan ilişkileri anlatılıyor.. Öğretmen, sınıfta bir moderatörden farksız.. Çocukların zihinlerini sürekli meşgul tutuyor, düşündürüyor.. Hata yaptıkları zaman geribildirimler vererek öğrencilerin kendi yanlışlarından öğrenmelerini sağlıyor.. Sabırla, tekrar tekrar sorular sorarak öğrencilerin kendilerini keşfetmelerine olanak tanıyor ve dolayısıyla özgüvenlerini arttırıyor.. Çatışma durumlarında tam bir arabulucu, tek yaptığı (asıl yapılması gereken); farkındalık sağlamak.. Annesi kanser tedavisi gören bir öğrenciyle olan diyaloğu; çocuğun iç derinliklerine inmesi, üzüntüsünün açığa çıkması ve sonuncundaki rahatlama en etkilendiğim sahnelerden biriydi..

Üzerinde düşündüren ve kendini sogulamana neden olan bazı şeyler vardır ya hani; bazen bir kitap, bazen bir film, ya da bir makale yahut özlü söz.. İşte bu film kesinlikle onlardan, ilişkiler üzerinde tekrar tekrar kafa yormanı sağlıyor.. Öğretmenlere sene başlarında uzun ve sıkıcı seminerler vermek yerine bu filmi izlettirmelerini öneririm.. Hatta milli eğitim bakanlığı zorunlu kılsın hizmet içi eğitim adı altında.. Bir de üzerine 'reflection paper' yazdırsın.. Oohhh tadından yenmez..

17 Mart 2010 Çarşamba

Nohut Salatası


Bu salatayı az önce burada gördüm, çok beğendim.. Hem pratik, hem besleyici, hem de lezzetli.. Eee bir salatadan daha ne istersin ki.. Hemen akşam menüsü tasarladım kafamda.. Başlangıç olarak dereotlu-feta cheese'li börek (fırında), ana yemek antrikot ve üstteki salatamız, tatlı olarakta browni. Bu kadar güzel mönünün yanına kırmızı şarap içmeyeni döverler heralde. Enfes.. Akşam yapsam mı acaba ?? Ama evde havuç ve mısır yok.. Hadi onları buldun meksika fasulyesi ve dereotu da yok. Akşamları tatlı yememeye de dikkat ediyoruz. Bir de ayıptır söylemesi daha dün antrikot yedik.. Ayrıca da bugünün akşam menüsünü mantı olarak ilan ettim dünden. Ayy amma çok neden saydım yapmamak için.. Ama bu hafta sonu kesin yapacağım, bilemedin öbür, en geç bir sonraki hafta sonu...